Sabah Kahvesi Ömrü Uzatıyor...
Kahve güzelleştirir… Bakışlarınızı canlandırır.. Hafızayı güçlendirir…Kokusu, yataktan dans ederek uyanmanızı sağlayabilir…
Günlük ortalama 1-3 fincan kahve içmenin sağlığa yararları olabileceği bilinmektedir. Ancak, günlük kullanım miktarı ve etkileri yine de kişiden kişiye farklı etkilerin ortaya çıkmasına sebep olabilmektedir. Anksiyete veya kan basıncınızda düzensizlik vs gibi sağlık sorunlarınız varsa, günlük dozu 1 hatta yarım fincanda tutmanız gerekebilir…
Kahve Gazetesi araştırmalarına göre kahvenin mutluluk, ilham verdiği ispatlanmıştır...
Peki ya sağlığımızla ilgili herşey yolundaysa ve özellikle bu kahveyi sabah içersek acaba daha sağlıklı olur muyuz?
Sağlıklı uyku uyuyabilmek adına kahve tüketiminin sabah-öğle saatlerinde olması önerilmektedir.
Yunanistan’da araştırmacılar kahvenin kalp sağlığı üzerindeki etkilerini incelerken; Ikeria adasında sabah kahvesi içmeyi gelenek haline getirmiş yerleşik insanların 90 yaşına kadar yaşadıklarını gözlemlemişlerdir.
Polifenol ve antioksidanlardan oldukça zengin olan kahve, ortalama bir kafein oranıyla diğer pek çok içecekten daha sağlıklı kabul edilebilir. Ayrıca, kafein içeren bu ürünler yağ yakıcı akselaratörler de ihtiva ettiğinden, metabolizmayı %3-11 oranında hızlandırmaktadır. Bu bağlamda, kafein tüketen obezite hastalarında yağ yakımı %10 iken, sağlıklı bireylerde % 29’a çıkabilmektedir.
Kahve çekirdeğinin % 98’i sudur. Geriye kalan % 2 aromayı sağlayan etil-fenol ile fazlası mide bulantısı yapabilen diğer bileşenlerdir.
Krema içeren kahveler, tereyağında bulunan ‘asetil metil karbinol’ içerir. Özellikle, kahvenize şurup vb katkı maddeleri ilave ettirmeniz ekstra 100 kalori demektir.
Kahvedeki trigonelin ise; dişlerde bakteri saldırısına karşı savaşan, dikafeolikinik asit ise; beyni aktif radikaller ile koruyan bir bileşendir.
Bu anlamda, kafein migren ve baş ağrısına ayrıca Alzheimer’a çözüm olan bir ‘ilaç’tır da diyebiliriz…Araştırmalar, 65 yaşına kadar düzenli olarak tüketilen günde bir fincan kahvenin Alzheimer hastalığına karşı koruyucu etkisi olduğunu göstermiştir. Ancak, tedavi anlamında bir etkisi bulunduğuna dair henüz bir kanıt yoktur. Fakat Parkinson hastalığında motor semptomların kontrolü üzerinde etkisi olduğu düşünülmektedir.
Diğer taraftan; ‘Tip 2 Diyabet’ dünya genelinde 300 milyon insanı etkileyen ciddi bir sağlık sorunudur. Vücut yeterince insülin üretmiyor veya insüline direnç gösteriyorsa, sağlığınız ciddi tehdit altında diyebiliriz. Harvard Üniversitesi’nde yapılan araştırmalar, düzenli olarak günde belli miktar kahve tüketen kişilerin % 9 oranında daha az tip 2 diyabete yakalanma riski olduğunu göstermektedir.
Mayo Klinik’ten Dr. Craig Lammert’ın açıklamasına göre; yine günlük düzenli kahve tüketimi aşırıya kaçmadıkça karaciğer sklerozuna ve hatta bu anlamda karaciğer kanserine karşı koruyucudur.
Peki ya Kahve Depresyona Karşı Bir Çözüm Müdür?
Yapılan araştırmalar, günde 2-3 fincan kahve içen kadınların kahve içmeyenlere göre % 15 daha az depresyona maruz kaldıklarını göstermektedir. Kahvede bulunan antioksidanların, kişinin ruh hali üzerinde olumlu etkisi olduğu düşünülmektedir. Bu antioksidanlar sayesinde, kalp krizi riski de % 14 azalmaktadır.
Metabolizmayı hızlandırma ve böylece performansı artırma etkisinden dolayı sporculara aktiviteleri öncesi -eğer bir sağlık sıkıntıları yoksa- kahve içmeleri tavsiye edilebilir. Ancak, şekerli ya da kremalı karışımların 10 kcal bir içeceği 300-400 kcal'e dönüştürebileceği sağlık açısından önemli bir kriterdir...
Kaynaklar: http://www.fitneass.com ve http://gethealthyu.com
