Kahve Ve Antioksidan Etkisi
Bilindiği üzere, renkli meyve ve sebzeler, bir takım mineraller antioksidan içermektedir ve bu bileşenlerin bazısı kahvede de bulunmaktadır.
2005’te Amerikan Kakao Derneği tarafından finanse edilen ve Joe Vinson adlı araştırmacı tarafından yürütülen çalışmalara göre, kahve düşünülenden daha fazla antioksidan bileşenleri içeriyor.
Ancak, bu antioksidanlar sadece kavurma aşamasında belli bir düzeye ulaşıyor. Diğer taraftan, işleme metodu da antioksidan aktivitesini etkileyen faktörler arasında.
Kahvede bulunan antioksidanların bir kısmı:
CAFESTOL
Dekafeinizasyon sonrası dahi kahve çekirdeğinde bulunan cafestol, bağırsakta asit modülatörü olarak rol oynuyor. Beyin üzerinde antiinflamatuvar etki gösteren bu antioksidan, hafızanın güçlenmesiyle ilişkilendiriliyor.
TRIGONELLI
Antibakteriyel etkili bu maddenin dişleri koruyucu etkisi bulunuyor. Alkaloid acı yapısıyla, kahveye belirgin bir aroma verdiği biliniyor. Ayrıca, kavrulmuş kahvede yeşil çekirdeğe oranla 10 kat daha fazla bulunan bu bileşen, Arabica’da Robusta’ya göre yine daha fazla miktarda. Kavrulma oranı arttıkça, Trigonelline seviyesi düşmekte ve kavrulma aşamasında nikotinik asit (Vitamin B3) ile pyridinlere dönüşmekte.
Klorojenik Asit (CGA)
Hem yeşil hem de kavrulmuş kahvede bulunan bu antioksidan, ‘kafeik asit’ gibi esterleşmiş bileşenlerden oluşuyor.
Kahve çekirdeğinde bulunan fenolik bileşen, antioksidan, antibakteriyel ve anti-inflamatuvar etkiye sahip ana bileşen. CGA’da bulunan laktonlar, deney hayvanlarında insülin fonksiyonuna sahip. Bu durum, insanlar üzerinde de gerçekleşirse, CGA diyabetle mücadelede kullanılabilir.
Yeşil çekirdek CGA’nın birincil kaynağı ve yağ yakıcı özelliğine ilaveten metabolizmayı hızlandırıcı etkiye sahip.
Diğer Fenoller
Kahvede bulunan hidroksinamik asit en aktif antioksidan bileşenlerini barındırır. Serbest radikalleri nötralize eden en güçlü antioksidan olan hidroksinamik asit oksidatif strese ters etki gösteren, 3 fenolik asitten ibarettir. Bunlar; 3-4-5 Kafeokinolik asittir.
Melanoidler
Melanoidin, kavurma esnasında kahveye has aromanın arkasındaki en belirgin sebeptir.
Kahve melanoidleri, kahverengidir ve en besleyici bileşenlerdir. Kavurma esnasında ortaya çıkar ve antibakteriyel etkiye sahiptir.
Kinin
Kahveye has acı aromayı veren ajanlar başlıca kininlerdir.
Kinin başlıca, malarya tedavisinde kullanılan tropik bir bitki olan Kinoa ağacından elde edilir.
Kinin ve kahve aynı Rubiaceae ailesi mensubudur. Kavurma esnasında belirgin derecede açığa çıkarlar. Büyük miktarda tüketildiğinde, alerjik reaksiyona sebep olabilir.
Kafein
Baş ağrısı, kilo kaybı ve diyabetle mücadele gibi pek çok alanda tedavi edici etkiye sahip kafeinin, yapılan son araştırmalarda ürik asitle benzer yapı taşına sahip bir antioksidan olduğu ortaya çıkmıştır.
Kahvede, yeşil ya da siyah çay ve hatta kırmızı şaraba oranla iki kat daha fazla kafein bulunur.
2010’da Perez Jemenez.J tarafından yapılan bir araştırmaya göre, 200 ml çözünebilir kahvede, 387 mg antioksidan bulunur.
Kafeinin antioksidan etkileri araştırmaya devam edilmekle birlikte, halen dünya üzerinde en fazla antioksidan etkiye sahip kaynak olarak kabul edilmektedir.
Bu bir araştırma yazısı olup, telif hakkı Kahve Gazetesine aittir. İzinsiz kopyalanamaz.